Backlink Paketleri Satın Al
Image default
Seo Dersleri

Arama Motoru Optimizasyonu (SEO)’nun 25 Yıllık Evrimi

İçerikler

Arama Motoru Optimizasyonu (SEO)’nun 25 Yıllık Evrimi

Arama Motoru Optimizasyonu
Arama Motoru Optimizasyonu

Dilimizde artık ‘Yapay Zeka’ sözcükleri gezinedursun, 1991 yılında açılan ilk web sitesinden bu yana SEO’nun dönüşümü ve evrimi nasıl gerçekleşti merak ettiniz mi? Bu yazımızda sizleri geçmişten günümüze kısa bir yolculuğa çıkartıyoruz.

Bugün SEO denildiğinde elimizde ölçümlenebilir birçok ayrıntı ve kaynak zenginliği yanında, bundan 25 yıl önce erken internet diyebileceğimiz zamanlarda insanlar bu çalışmaları nasıl gerçekleştiriyordu hiç merak ettiniz mi?

İlk Arama Motoru Optimizasyonu Çalışmaları (1991)

6 Ağustos 1991 yılında Sir Tim-Berners Lee tarafından Dünya’nın ilk web sitesi hayata geçirildiğinde – ki bu site hala yayındadır – henüz ortada bir arama motoru dahi elbette yoktu. İletişim çağının bu en köklü adımlarından biri İsviçre eteklerindeki Geneva’da bulunan CERN merkezinde aşağıda gördüğünüz NeXT Computer yardımıyla yazıldı.

(Kısa bir gelen kültür bilgisi verelim; World Wide Web‘in yaratıcısı Sir Tim-Berners Lee, 2002 yılında gerçekleştirilen Londra Olimpiyat Oyunları’nın açılış seramonisinde stadyumda büyük bir coşkuyla ve tezahüratlarla onurlandırılmıştı.)

1993 yılına gelindiğinde internette yer alacak olan web sitelerinin nasıl kataloglanacağı hakkında bir dizi çalışma başlatıldı. Excite adlı arama platformunun hayata geçirilmesi internet için bir diğer devrim niteliğindeki adım oldu.

Bilgilerin daha kolay ulaşılabilmesi için onları belli kategorilerde sınıflandırarak anahtar sözcükler yardımıyla sıralama ölçütüne bağlanması, – ki bu anahtar sözcüklerin hayatımıza girmesini başlatan unsurdur – içeriklerin çok daha kolay bulunabilir olmasını sağladı.

Bu küçük adımlar giderek daha büyük adımların da başlamasına vesile oldu ve 1994 yılında Yahoo‘nun ortaya çıkışı ve ardından 1997 yılında Google‘ın hayatımıza girmesiyle hem içeriklerin indekslenmesi, hem de ulaşılabilirliğinin artması sağlandı.

Bugünden geriye baktığımızda bu pozitif adımlar yanında bolca etiketlenmiş, içinde anahtar sözcüklerin defalarca kere geçtiği ve spam içeriklerin belki de hiç olmadıkları kadar fazla sayıda internette yer almasına da neden oldu.

Bu dönem sıralamada yerlerini yükseltmek isteyen siteler tıpkı bugün olduğu gibi backlink alabildikleri her kaynağa saldırdılar. Henüz algoritmaların bu denli gelişmiş olmamasından ötürü de Black Hat SEO dediğimiz yöntemler o dönem oldukça yoğun bir şekilde kullanılmaya başlandı.

Google’ın özgün içerikle ilgili ilk hassasiyetleri de bu dönem yapılan çalışmalar neticesinde ortaya çıktı. İnternetin belli kurallar içinde varlığını sürdürebileceği ve Black Hat SEO taktikleriyle çoğu kez kullanıcı deneyimini hiçe sayan çalışmaların varlığı onları yeni algoritmik düzenlemeler gerçekleştirmeye itti.

2000’li Yıllarda Arama Motoru Optimizasyonu (2003 -2005)

Etik olmayan taktiklerin giderek arttığı bir dönemde Google, içerik sağlayıcıları derecelendirebilecek sistemler üzerine çalışmaya başladı. Kaliteli içerik üretimini desteklemek amacıyla başlatılan güncellemeler neticesinde, spam içerik üretimi ve kötü link çalışmaları yapan kullanıcılara spam cezaları verilmeye başlandı.

Yine bu dönemde kişiselleştirilebilir arama sonuçları konusunda da birtakım gelişmeler yaşandı ve bugün kullandığımız çerez sisteminin ilk adımları atılmış oldu. Kullanıcıların arama geçmişleri de sonuçlara yansıtılarak daha verimli bir arama performansı sağlanmasına çalışıldı.

Local SEO’nun doğuşunu başlatan bu yöntemle birlikte kullanıcıların birbirleriyle etkileşim içinde oldukları harita, lokasyon, mobil sonuçlar ve lokal çalışma alanlarının vardiya saatlerine dek uzanan yepyeni arama deneyimi gerçekleştirilmiş oldu.

Saldırgan pazarlama taktikleri güden reklamverenlerin bu dönem gerçekleştirdikleri inbound link çalışmaları neticesinde Google bu kez ‘Don’t be Evil’ mottosuyla aramalar birtakım etik prensipler getirme kararı aldı.

Arama Motoru Optimizasyonu Gelişimi (2006 – 2009)

Bu evrede Google daha önce gelişimini tamamladığı lokal arama deneyimini uluslararası arama sonuçlarında da başarı sağlayacak şekilde geliştirme kararı aldı. Haber, video, görsel gibi zengin içerik sonuçlarının da yoğunlukla dikkate alındığı dönemde, arama sonuçları geçmiş tarihlerdeki aramalarla birlikte birbirine entegre edildi ve anahtar sözcük araçları geliştirildi. Google Trends ve Google Analytics gibi servisler de bu dönemin bir sonucudur. Bu sayede kullanıcıların hangi anahtar kelimelere yoğunlaştıkları, arama trendleri ve kullanıcı deneyimleri SEO açısından da değerlendirilebilir ve yorumlanabilir bir seviyeye ulaştı. Geçmiş çalışmaların aksine bu kez ölçümler birebir geri bildirimlerle sağlanabiliyordu.

Arama Motoru Optimizasyonu’nda Aydınlanma Çağı (2010 – 2012)

Bu dönemlerde SEO konusunda devasa değişiklikler meydana geldi. Markaların saldırgan reklam politikaları ve spamın önüne geçmek adına ciddi manada bir cezalandırma uygulaması başlatıldı. Kaliteli içeriğin kıymetini bilen arama motorları, kullanıcıları bu yoldan uzaklaştırmamak adına ciddi yaptırımlar sergilemeye başladılar. J.C.Penney ve Overstock gibi dev firmalar ağır yaptırımlara maruz bırakılarak Google’ın bu alandaki hassasiyeti bir kez daha kanıtlanmış oldu.

SERP çalışmaları neticesinde gerek içerik ve gerekse de reklam gösterimlerinde lokal alanların önemi bir kez daha ortaya çıktı.

Sosyal medya’nın bu dönemde giderek gücünü arttırmasıyla birlikte, Google Plus projesiyle Google bu alandaki yerini aldı. +1 özelliğini hayata geçiren Google, arama sonuçlarına direk etki eden ve ani yükseliş sağlayan bu yöntemle sosyal ağların SEO için olan önemini ortaya koymuş oldu.

İçeriklerin paylaşılabilir ve daha rahat erişilebilir oluşu, markaların da bu alandaki SEO çalışmalarını hızlandırdı. Backlink’in önemini bir kez daha ortaya çıkaran sosyal devrim neticesinde otorite kazanma savaşı daha da kızışmış oldu.

Günümüzde Arama Motoru Optimizasyonu (2013 – Günümüz)

Günümüze gelindiğindeyse bizler artık kişiselleştirilebilir bir internet deneyimi ile kişisel verilerimizin gizliliği arasında bir noktada sıkışmış durumdayız. Majör arama motorları ve sosyal ağları tarafından reklam pastasındaki paylarını büyütmek isteyen şirketlerin hedefinde, kişisel verilerimizi muhafaza etmek için adeta çırpınıyoruz.

Bir yandan iyi bir arama deneyimi yaşatmak için tüm veri geçmişimizi elinde tutan arama motorları ve bu verilere bir şekilde ulaşıp bizi saldırgan pazarlama yöntemlerine maruz bırakan reklamveren firmalar içinde bulunduğumuz internet deneyiminin adeta virüsleri.

Aslına bakılırsa SEO bu dönemde firmaların bu saldırgan politikalarına hizmet eden yegane güç. Kişiselleştirilebilir arama geçmişi, mobil aramanın önemini arttırması, lokal uygulamalar, tasarımların bile artık esnek şekilde olması için gerçekleştirilen baskılarla internetin görünmeyen hiçbir alan kalmayacak şekilde dizayn edilişi bizi her an her yerde online tutma çabasının bir sonucu.

Bunu başarabilmek için de en gerekli olan kısım tabii ki insanların internette geçirdikleri süreyi uzatmaları için gerekli olan zengin içeriklerin sağlanması. Hangimiz spam içeriklerle dolu bir interneti kullanmakta ısrarcı olur ki? Bu açıdan Google başta olmak üzere arama motorları kullanıcı deneyimini daha sürdürülebilir kılmak adına ciddi savaş vermekte. Kopya içerik konusundaki takıntı da buradan geliyor elbette. İster popüler olun, ister marka değeriniz yükse olsun; Google kişisel verilerin internette daha fazla kalabilmesi adına ve bundan elde ettiği geliri korumak için firmaların gözünün yaşına bakmayacaktır.

Gelecekte Arama Motoru Optimizasyonu

Mobilitenin artmasıyla birlikte SEO konusunda da gelecekte değişimler yaşanacak elbette. Artık giderek internetin mobil kullanıma kayması ve web sitelerin yerini zengin içerik sahibi aplikasyonların almaya başlaması SEO açısından da farklı bir yönelimi beraberinde getirecek. Bugün nasıl ki responsive dizaynlar ve mobil arayüzler zorunlu hale geliyorsa, gelecekte artık tamamen mobil deneyim için oluşturulan haber, görsel ve video içerikli aplikasyonlar bu deneyimi devam ettirecek. Çoklu platform uygulamaları ile verilerin erişilebilirliği maksimum hale getirilecek.

İçerik üreticilerini çok daha fazla koruyan geliştirmelerin gerçekleşeceği gelecekte, cezalar konusunda da oldukça katı etik kurallar getirilecek.

Şu an konuşulan teknolojik gelişim eğer bahsedildiği şekilde devam ederse, orta vadede SEO açısından en büyük devrim herhalde anahtar sözcüklerin ortadan kalkmasıyla oluşacak. Arama motorları kişiselleştirilmiş arama sonuçları üzerinden her bir kullanıcının aradığı içeriğe anahtar sözcükler olmadan direk ulaşmasına olanak sağlayacak. Veriyi süzerek sizin hiçbir belirgin çalışmanıza gerek kalmadan otoriterlik sağlayan siteler kendiliğinden ön plana çıkacak.

Şu an Pagerank yerine geçmeye başlayan Trust Rank değerleri gibi gelişmiş derecelendirme teknikleriyle siteler farklı ölçümlerle otoritelerini arttırabilecekler. Tabii Backlink hiçbir zaman değerini kaybetmeyecek ama doğru yöntemlerle.

Arama motorlarıyla paralel olarak SEO’nun 25 yıllık geçmişine yaptığımız ufak yolculuğun sonuna geldik. Umuyoruz keyifli bir yazı olmuştur. Lütfen yorumlarınızı esirgemeyin.

Related posts

Google Spam Backlink Silme İşlemi

Admin

Google Mobil Güncelleme Hakkında Herşey

Admin

Organik Hit Hizmeti Nedir ve Ne İşe Yarar

admin

Yorum Bırakın